Eylemler Planının Tamamını PDF Olarak İndirmek İçin Tıklayınız.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu, ticaretin kolaylaştırılmasına ilişkin çalışmaların ülkemizin ekonomik kalkınmasına olan katkılarının, bürokrasinin azaltılarak ticari maliyetlerin düşürülmesinin, ticaret erbabına şeffaflığa dayanan hızlı ve kaliteli gümrük hizmetinin sunulmasının ve yabancı yatırımcıların ülkemizde yatırımlarının artırılmasının öneminin bilincindedir.
Türkiye’de 29 Şubat 2016 tarihinde onaylanan, Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) üye 164 ülkenin 112 si tarafından onaylanarak 22 Şubat 2017 tarihinde yürürlüğe konulan Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının uluslararası çapta uygulanmasının ülkemize önemli fırsatlar sağlayacağı beklenmektedir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan araştırmaya göre, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının DTÖ ülkelerince tam olarak uygulanmasının, küresel düzeyde ticari maliyetleri % 12,5 ila % 17,5 oranında düşüreceği, ülkemizin de içinde bulunduğu üst-orta gelir düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın % 14.6 olacağı tahmin edilmektedir. Dünya Ticaret Örgütü tarafından yapılan araştırmaya göre Anlaşma hükümlerinin tam anlamıyla uygulanması halinde küresel ihracatın yıllık % 2.7, ihracattan elde edilen kazancın yaklaşık 1 trilyon ABD Doları olacağı tahmin edilmektedir.
Küresel düzeyde ticari maliyetlerin düşüşü ve ihracat artışından, kurumsallaşmış büyük firmaların yanı sıra, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) de faydalanması hedeflenmektedir. 2015-2018 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planına göre toplam ihracatın % 59,3’ünün KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun ülkemizdeki pek çok işletmenin ticaret hacmine katkı sağlaması beklenmektedir. Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu da bunun bilincinde olarak uluslararası gelişmelerin yakından takip edilmesini ve kurumsal reformlara devam edilmesini teşvik etmektedir.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu, gümrük ve ticaret işlemlerinde şeffaflık ve öngörülebilirliğin sağlanması, gümrük ve ticaret prosedürlerinin basitleştirilmesi, ticari maliyetlerin azaltılması, yönetsel politika oluşturmada kamu ve özel sektör arasında işbirliğinin güçlendirilmesi, teknolojik ve uluslararası gelişmeleri takip ve uyum, kurumsal reformların sürekliliği ve çözüm odaklı çalışma prensiplerini temel değerler olarak benimsemektedir.
DTÖ Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasında öngörüldüğü üzere, Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu 3 Aralık 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2016/27 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kurulmuş olup, Kurulun eş başkanlığı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı Müsteşarları tarafından, sekretarya hizmetleri ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Kamu kurumları ile özel sektör çatı kuruluşlarının üyelerinden oluşan bu Kurul, kamu-özel sektör işbirliği ve dayanışması içerisinde ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik ülke stratejimizin hazırlanmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmaktadır.
1 Ocak 2018 tarihinden itibaren geçerli olan Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi 5 Ana Eksen çerçevesinde hedef ve eylemler belirlenmiştir. Bunlar; gümrük ve ticaret prosedürlerinde şeffaflığın sağlanması, prosedürlerin kolaylaştırılması, ticari maliyetlerin azaltılması, işbirliğinin geliştirilmesi ve kapasitenin geliştirilmesidir. Bunlar aynı zamanda Kurulun temel değerlerini oluşturmaktadır.
Bu eksenler kapsamında uygulanacak eylemlerin takvimi Kısa Vade (1 yıl), Orta Vade (3 yıl) ve Uzun Vade (5 yıl) olarak belirlenmiş olup, eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanmasına yönelik eylem uyum göstergeleri, sorumlu-ilgili kurum ve kuruluşlar ile riskler belirlenmiştir. Belge dinamik bir yapıya sahip olup, ihtiyaçlar çerçevesinde güncellenecek, yeni hedef ve eylemler benimsenebilecektir.
Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi çerçevesinde belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi ile; etkili gümrük ve ticaret prosedürleri, ileri teknoloji kullanımı ve altyapının geliştirilmesi sayesinde gümrükten birim zamanda geçen eşya akışının artmasının sağlanması, ticaretin kolaylaştırılması sayesinde ticari maliyetlerde yaşanacak düşüş ile KOBİ’lerin ihracat piyasalarına girişinin kolaylaştırılması, ticari maliyetlerin düşmesi ile tüketicilerin ise ilave farklı ürünlere daha ucuz erişim sağlaması amaçlanmaktadır.
Bu çerçevede, Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu, hazırladığı Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi ve Beş Yıllık Eylem Planı ile ülkemizin uluslararası kuruluşların ticaretin kolaylaştırılması başarı endekslerinde bulunduğu konumunu gelişmiş ülkelerin seviyesine taşıma noktasında kararlı olduğunu göstermektedir.
Genel itibarıyla, dış ticarete konu eşyanın ihracat, ithalat ve transitine ilişkin prosedürlerin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması ile tüm bu süreçlerde bilgi teknolojilerinin etkin bir biçimde kullanımını ifade eden ticaretin kolaylaştırılması kavramının önemi son dönemde gittikçe artmakta ve ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak ülkelerin ulusal kalkınma planlarında ortaya konulan hedef ve eylemlerin yansıması olarak yerini almaktadır.
Kurumsal reformlar, gümrüklerin modernizasyonu, altyapı yatırımları, dış ticarette talep edilen belgelerin sayısının azaltılması ve uyumlaştırılması, kesintisiz bilgi akışının sağlanması, sınır geçiş işlemlerinin otomasyonu ve hızlandırılması, gümrük ve ticaret prosedürlerinden sorumlu kamu kurumları ve kuruluşlarının birbirleri arasında ve özel sektör çatı kuruluşları ile bir istişare mekanizması oluşturulması ticaretin kolaylaştırılması açısından önemli gelişmelerdir.
Bu sebeple, dış ticaretin etkinliğini artıracak, maliyet ve işlem sürecini kısaltacak her türlü düzenlemeyi kapsayan ticaretin kolaylaştırılması; gümrük ve ticaret prosedürlerinin ve idari süreçlerin basitleştirilmesi, ileri teknoloji kullanımı, altyapının geliştirilmesi ve standartların uyumlaştırılması gibi gümrük prosedürlerinin daha kolay, daha hızlı ve daha düşük maliyetle yapılabilmesini amaçlayan bir politikalar seti olarak önem taşımaktadır.
Ticaretin kolaylaştırılması sayesinde ticari maliyetlerde sağlanacak düşüş, gerek işletmeler gerekse ulusal ekonomi açısından önemli etkiler yaratacaktır. Örneğin, gümrük ve ticaret prosedürlerinin basitleştirilmesi sayesinde ihracat maliyetlerinde yaşanacak bir düşüşle birlikte rekabet gücü nispeten düşük firmalar da ihracat yapmayı kârlı bulacak, böylece küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ihracat piyasalarına girişi kolaylaşacaktır.
Yapılan uluslararası araştırmalar, ticaretin kolaylaştırılmasından tüm kesimlerin kazançlı çıkacağını göstermektedir. Kamu sektöründe, etkili gümrük ve ticaret prosedürleri, ileri teknoloji kullanımı ve altyapının geliştirilmesi ile gümrük işlemlerinin hız kazanması sağlanacak, arz zincirindeki kontroller daha etkin bir hale getirilecek; böylece bir yandan vergi gelirlerinde artış sağlanırken, aynı zamanda kamu sağlığı ve güvenliğinin korunması etkin bir şekilde sağlanacaktır. Ayrıca, teknolojik araçların etkin kullanımı ile kısıtlı insan kaynaklarından optimum fayda elde edilecektir.
Gümrük ve ticaret prosedürlerinin basitleşmesi sayesinde, dış ticaret işlemleri ile iştigal eden firmaların ticari maliyetleri azalacak, rekabet güçleri artacak ve firmalar mallarını tüketicilere daha hızlı ve ucuz bir şekilde ulaştırabileceklerdir. Tüketiciler ise ticari maliyetlerin düşmesi nedeniyle farklı ürünlere daha ucuz ve kolay biçimde erişim sağlayacaklardır.
Ticaretin kolaylaştırılması kavramı, günümüz uluslararası ticaretinin dinamik yapısı sonucu üretim sürecine çok sayıda ülkenin müdahil olmasıyla birlikte önemli bir nitelik kazanmıştır. Yapılan uluslararası çalışmalar da, konunun bu yöndeki önemini ortaya koymaktadır. Keza, 118 ülkeden yaklaşık 50 yıllık dönemde (1950-1998) derlenen verilerin incelenmesi neticesinde, ticari rejimlerin basitleştirilmesi ve geliştirilmesinin ülkelerin ortalama yıllık büyüme oranlarına % 1,5 oranında pozitif katkı sağladığı belirlenmiştir.
1995 yılında kurulan Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) en önemli başarısı olan ve 7 Aralık 2013 tarihinde kabul edilen Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması, DTÖ’nün ilk çok taraflı anlaşması olma niteliği taşımaktadır. Bu Anlaşmanın, 22 Şubat 2017 tarihinde 112 ülkenin onayıyla uluslararası alanda yürürlüğe girmesi ile birlikte küresel ticaret sistemi önemli dönüm noktalarından birini yaşamıştır.
Anlaşma, özünde şeffaflık ilkesine dayanmakta, bu ilke kapsamında, gümrük ve ticaret prosedürlerinin, kullanılan belgelerin, uygulanan ücret ve harçların yayımlanması, mevzuat taslakları hakkında ticaret erbabına görüş verme hakkının tanınması, mevzuat ve prosedürler hakkında ticaret erbabının bilgilendirilmesi adına danışma noktaları kurulması, Ulusal Komiteler aracılığı ile kamu-özel sektör diyalog mekanizmalarının tesisi ve idari kararlara karşı itiraz ve yargı yoluna başvuru hakkının tanınması konusunda düzenlemeler içermektedir.
Anlaşmanın ekonomik etkileri açısından; DTÖ tarafından hazırlanan Dünya Ticaret Raporu’na göre Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, ticari maliyetlerin ortalama %14.3 oranında düşmesi ve 2015-2030 yılları arasında dünya ihracat hacminin yılda %2.7 ve gayrisafi yurtiçi hasılanın ise %0.5 oranında artması beklenmektedir.1 OECD tarafından 2015 yılında gerçekleştirilen ve 152 ülkeyi kapsayan çalışmaya göre, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının uygulanmasının küresel düzeyde ticaret maliyetlerini % 12,5 ila % 17,5 oranında düşüreceği tespit edilmiştir.
"DTÖ’yü Kuran Marakeş Anlaşmasını Tadil Eden Protokol" ve söz konusu Protokolün ekinde yer alan "Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması"nın onaylanması 15.01.2016 tarihli ve 6662 sayılı Kanun ile Türkiye’de uygun bulunmuş, söz konusu Protokol ve eki Anlaşma 29.02.2016 tarihli ve 2016/8570 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmıştır.
Ülkemiz açısından konuya baktığımızda, 2015-2018 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planına3 göre toplam ihracatın % 59,3’ünün KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, ticari maliyetlerin düşüşü ve ihracat artışından en çok KOBİ’lerin fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
DTÖ Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının 23 üncü maddesi, Anlaşma maddelerinin ülke içinde uygulanmasının kolaylaştırılması ve ilgili kamu kurumları arasında ve özel sektör kuruluşları ile etkin koordinasyonun sağlanması amacıyla DTÖ üyesi ülkelerde “Ulusal Ticaretin Kolaylaştırılması Komitesi” kurulmasını öngörmektedir. Bu kapsamda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlarının eş başkanlığında, toplamda 18 kamu kurum ve özel sektör kuruluşunun iştirakiyle 3 Aralık 2016 tarihinde 2016/27 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile “Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu” kurulmuştur.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu, kamu ve özel sektör temsilcilerini bünyesinde barındırmaktadır. Kurul, ticaretin kolaylaştırılması alanında ana paydaş kurumlar olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı Müsteşarları eş başkanlığında; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Uluslararası Taşımacılık ve Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Gümrük Müşavirleri Dernekleri temsilcilerinden oluşmaktadır.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu, kamu kurumlarımız ile özel sektörümüz arasında ticaretin kolaylaştırılması konusunda koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak ve pozitif ticaretin kolaylaştırılması reformlarını hayata geçirecek bir platform görevi üstlenmiştir. Bu kapsamda Kurulun, DTÖ Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması hükümlerinin uygulanmasının yanı sıra, ticaretin kolaylaştırılması önlemlerinin planlanması ve etkin bir şekilde uygulanmasına, uluslararası ticaret prosedürlerinden sorumlu aktörlerimiz arasında koordinasyonun sağlanmasına, özel sektörün ihtiyaçlarının dikkate alınmasına ve bu çerçevede atılacak adımların belirlenmesine katkıda bulunması hedeflenmektedir. Kurulun kurumsal kimliğinin güçlendirilmesi adına gerekli olan Kurul Logosu ise DEİK tarafından hazırlanmıştır.